Haberi ‘oyunlaştırmak’ mümkün

Türkiye’de yaşadığımız olay ve olguları haberleştirmek ciddi bir sorun iken ben başka bir soru sormak, hatta tartışmak istiyorum:

Haberi ‘oyunlaştırmak’ mümkün mü?

Haberi oyunlaştırmak biz gazetecilere ne kazandırır, ne kaybettirir?

‘Oyun’ ve ‘oyunlaştırma’ kavramları

Oyun kavramı, belki ilk bakışta ciddi görünmese de, bugün eğitim ve pazarlama gibi pek çok alanda üzerinde çokça durulmakta ve verimliliği oldukça arttırdığı görülmekte. Oyunlaştırma kavramı akademi cephesinde de yankı bulmakta, oyunlaştırma üzerine ortaya atılan tezlerin sayısı her geçen gün artmakta.

Peki, öneminin gittikçe arttığını gözlemlediğimiz ‘oyun’ ve ‘oyunlaştırma’ kavramları nedir? Bu iki kavramı yazarken sizin için ne ifade etmesi gerektiğini umuyorum?

Kavram karmaşasına ilk başta son verelim. Bu iki kavramın ne ifade ettiğini Akar Şümşet‘in Webrazzi için yazdığı ‘Oyunlaştırma’ yazı dizisinden aktaracağım. Şümşet, oyun ve oyunlaştırma kavramlarını Bernard Suits, Werbach ve J. Hamari’nin tanımlarından yola çıkarak paylaşıyor.

Bernard Suits, ‘oyun’ kavramını şu şekilde tanımlıyor:

Gereksiz bazı engelleri göze alıp bunları gönüllü olarak aşmaktır. Temel özellikleri; amacı, kuralları olması ve oyuncu bir tavır içermesidir.

Şümşet de Warbanch ve J.Hamari’nin tanımlamalarından yola çıkarak oyunlaştırma kavramını ise şu şekilde açıklıyor:

Kullanıcı aktivitesini, sosyal etkileşimi, ya da davranışların kalite ve üretkenliğini artırma gibi “iş hedeflerine yönelik” olarak, bir sistemdeki davranışların; ödül, liderlik tablosu, geri bildirimler, hikayeleştirme vb.“oyun elementleri” aracılığıyla “içsel motive edicileri” tetikleme özelliği olan oyunlara benzer bir çerçeveye sokulmasıdır. Oyunlaştırma, oyun harici alanlarda, insan odaklı bir tasarım yaklaşımı ile uygulanır.

Haber ve oyun bir arada olabilir mi?

Oyun ve oyunlaştırma kavramları üzerine düşününce bir gazeteci olarak aklıma gelen ilk soru “Haberle oyun bir arada olabilir mi?” oldu. Gelişen bilgisayar ve internetin medyada yaşattığı gelişmeler oyun ile haberi bir araya getirebilir miydi?

Haberin gazete, dergi gibi klasik mecralardansa artık yeni medya mecralarında alıcı bulmaya başlaması, haber ve oyunun bir araya getirilebilmesi için bize ciddi bir potansiyel sunuyor. Özellikle haber sitelerinde, haber uygulamalarında veya dijital dergilerde haber ve oyun birlikteliği iyi bir sinerji oluşturabilir kanaatindeyim.

Haberi veya haberin sunulduğu mecrayı oyunlaştırarak çok daha fazla kişiye ulaşma, haberi çok daha hatırda kalıcı kılma şansına sahip olabiliriz. İşin güzel yanı bunun örnekleri de yok değil!

Ödüllü bir örnek: Filistin Remix

Haberin oyunlaştırıldığı örnekler çok değil. Hatta bu işi yapanların çoğunun bunu bilinçli olarak yapıp yapmadıklarından da emin değilim. Çünkü haberin oyunlaştırılması konusunda bir tartışma, eylem en azından Türkiye’de pek de yapılmış görünmüyor. Yabancı kaynaklar da bu anlamda sınırlı sayılabilir.

Ancak haberin oyunlaştırılması sürecine benzer çalışmalar var ve bunları örnek olarak sunmak oyunlaştırma konusunu açıklamada ve ilham noktasında yardımcı olabilir. Örneğin Al Jazeera’nin Türkçe versiyonu da bulunan Filistin Remix çalışması haberin oyunlaştırılması süreci ile benzerlikler taşımakta.

Al Jazeera okuyucu/izleyicilerine 217 yıl, 320 kişi, 600 yer ve 123 saat video olan bir arşiv sunarak, bunlardan bir belgesel hazırlamalarını istiyor. Süreci 3 aşamada (izle, remiks yap, paylaş) ele alarak, bunun kolaylıkla yapılmasını da sağlıyor.

Bu örnekte, mevcut okuyucular/izleyiciler Al Jazeera’nin proje çerçevesinde sunduğu tüm haber içeriğini yüksek motivasyonla, detaylı bir şekilde inceliyor. Filistin sorununa normal bir okuyucudan/izleyiciden çok daha fazla vakıf oluyor. Daha da önemlisi hazırladığı belgeseli paylaşarak, hem arkadaşlarına da bu haber içeriğini ulaştırıyor hem de onlara üstü kapalı bir “Siz de kendi belgeselinizi yapın” davetiyesi gönderiyor.

Kısaca hem Fisitin konusunda Al Jazeera’nin haber içeriklerine vakıf oluyor, hem yönetmenlik oyunu oynayarak eğleniyor hem de işe arkadaşlarınızı da dahil ediyorsunuz.

Çok sayıda birincilik ve onur ödülü alan projenin detayları ve bir haber oyunlaştırması örneği görmek için http://interactive.aljazeera.com/ajt/PalestineRemix/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Peki daha fazla neler yapılabilir?

Haberin oyunlaştırılması hayal gücü ve deneyim gerektiren bir süreç. Hayal edip, bu alanda çalışarak farklı oyunlar üretilebilir.

Örneğin gazeteler haber siteleri veya mobil uygulamaları aracılığıyla günün haber içeriklerini (metin, fotoğraf ve/veya video) okurlara sunarak bir gün sonrasının gazetesini hazırlatabilir. Okur, kendi manşetini atar, kendi birinci sayfasını hazırlar. Tabii bunu paylaşacaktır da. Okura bunu yaptırdığınızda, hem içeriğinizi ona okutur/izletir hem de bunu çevresiyle paylaşmasını sağlayabilirsiniz. Hatta en fazla beğenilen örneği, gerçekten de gazetenizi yarınki sayısında basabilirsiniz. (Klasik medyanın sosyalleşmesi için çarpıcı bir örnek de olacaktır bu.)

Bir diğer fikir ise: Okur sadakatini sağlamak için okuyucunun sitesinde ne kadar kaldığını, kaç haber ya da köşe yazısı okuduğunu saptayıp bunu bir puan tablosuna dönüştürebilirsiniz. Belli puanın üzerine çıkan okurlarınıza ödüller verebilir, onu daha fazla sitede kalmasını sağlayabilirsiniz.

Klasik medyada da oyunlaştırmadan yararlanmak mümkün. Örneğin basılı bir gazetenin sonuna konulacak ve günün haberlerine ilişkin bilgilerin sorulacağı bir kare bulmaca okuyucuların oldukça ilgisini çekebilir. Bulmaca ile gazetenin tüm bölümleri okunur kılınır ve okuyucu ok daha iyi bir deneyim yaşamış olur.

Yapılabilecekler bunlarla da sınırlı değil. Tek sınırınız deneyimlerini ve hayal gücünüz.

Ne kazanır, ne kaybederiz?

Haberi oyunlaştırmak ne kazandırır, ne kaybettirir?

Kazandıracakları arasında okuyucu/izleyici ilgisi, haberlerin daha fazla kişiye ulaşmasını sağlama, yenilikçi yayın olma algısı ve prestij ilk aklıma gelenler.

Kaybettirecekleri konusunda  paylaşabileceğim bir madde yok.

Not: Haberin oyunlaştırılması konusunda Emre Kızılkaya’nın makalesi dışında Türkçe içerik, en azından Google’a göre pek yok. Bu nedenle bu konuda daha fazla yazmak, daha fazla tartışmak gerekli. Bunun için de blogumun yorum bölümü işe yarayabilir. Yorum yapın, katkı sunun, tartışmaya dahil olun…

Not 2: Haberin oyunlaştırması konusunda yabancı kaynak sayısı Türkçeye göre oldukça fazla. Google’dan İngilizce içerik bulmanız mümkün. Zaman bulursam çevirmeye çalışacağım.

Okan Yüksel
Takip edin!

12 thoughts on “Haberi ‘oyunlaştırmak’ mümkün

  1. Haberi oyunlaştırmak konusu ilginçti Okan. Olumsuz yönü yok gibi diyorsun. Acaba birey tercihlerini deşifre etmek, algıdaki seçiciliğin kurguda ortaya çıkması ile tek tek bireylerin bakışını ya da topluca genel psikolojiyi öğrenmek, bu sayede hem bireyi fişlemek hem de devletin kamu diplomasisi programını oluşturmak için kullanma amacı olabilir mi?

    Başka bir deyişle daha sonra kitleleri manipüle etmek adına bilgi toplama amaçlı bir PR projesi olabilir mi?

    Facebook’tan daha dar, daha hedef gözeten bir proje. Üstelik haberi hazırlatırken, verdiğin altyapı (film, belge vs.) sana aitse, bir yandan da haberi hazırlayanı aslında o farkında olmadan etkileme imkanını da yakalamış olmuyor musun?

    1. Merhaba Hocam,

      Çok değerli bir katkı oldu. Teşekkür ederim. İşin bu boyutunu düşünmemiştim ve yorumunuzu okuduktan sonra böyle bir potansiyelin de olabileceğini fark ettim. Elbette “oyunlaştırma”nın kullanıcılardan veri toplama amacı da olabilir. Bunun kişi mahremiyetini nasıl etkileyeceği de tartışılmalı elbette…

  2. Okan selam, sabah yazını okudum serviste. Ofise gidince yazarım dedim bak yine servisten yazabiliyorum 🙂

    Bugün yoğundu bir hayli. Neyse…

    Yazını okurken kafamda birden fazla oyunlaştırma örneği canlandı. Ki sen de bunları yazının sonlarına doğru yazmışsın. Ben olaya biraz daha farklı yerden bakma taraftarıyım. O da şu; kullanıcıların içerik ürettiği, yaydığı, oyladığı, kısacası oyuna dahil olduğu sistemler düşünmek gerekli. Mesela Facebook tek satır içerik üretmeden dünyanın en yaygın yayıncısı konumunda. Bunu baz alarak haber sitelerinin de daha sosyal hale gelmesi şart bence. Şu an buna en yakın site Hürriyet bence. Tabi yeterli değil ama işte kullanıcının eğitimi de söylediğim şeyi etkiliyor.

    Haber siteleri hala ‘tık kaygısı’ ile copypaste haberciliği yapıyor. Biz de dahiliz buna. Magazinsel içerikler de keza çok tutuyor. Neden? Okuyucu bunu istiyor.

    Bir yandan reklam verenin de eğitimi şart. 0.5 saniyelik marka görünürlüğü ne işine yarayacaksa, bütün dertleri bu.

    Kalite artmadığı sürece gamification gibi vizyoner yaklaşımlar rağbet görmez. Haber, okur, reklam, reklam veren kalitesi…

    1. Biraz da risk alabilecek yatırımcı gerekiyor buna Veli, uzman.tv örneği var. “6 yıl hiç kazanmadık, reklam verenlerden “özel reklam” istedik” gibi bir açıklaması vardı Ersan Özer’in misal.

    2. Merhaba Veli,

      Elbette öncelikle okuyucunun ve reklamverenlerin de oyunlaştırma konusuna ikna olmaları, daha da önemlisi buna hazır olmaları şart. Bu noktada oyun planı yapan ekibin alanında profesyonel ve Türkiye’yi iyi tanıyor olması gerekli.

      Haber sitelerindeki “tık” kaygısına gelecek olursak, şu an merak uyandırma amaçlı farklı başlıklarla ziyaretçi çekmek mümkün ama yarınlarda olmayabilir. Bu konuda tepkiler de gittikçe artıyor. Umarım zamanla daha da artar ve farklı bir yapı oluşur.

      Katkın için teşekkürler. Oyunlaştırmaya farklı bir açıdan (okuyucu ve reklamveren gözünden) yaklaşmamızın da önünü açmış oldu.

  3. Bugüne kadar bakmadığım bir pencereden değerlendirilmiş bir yazı, öncelikle teşekkürler Okan, klavyene sağlık.

    Oyunlaştırma, son dönemin popüler kavramı oldu. Yapılacak çalışmalarda dikkat edilmesi gereken husus, kavramın içinin boşaltılmaması ya da suyunun çıkartılmaması.

    Kullanıcıların oluşturacağı bir gazete fikri güzel, bunlardan seçilenlerin basılı olarak yayınlanması daha güzel fakat uygulanabilirlik ne durumda, bunu düşünmek lazım. Örnek üzerinden gidecek olursak, standart bir Hürriyet okuru, gerçekten bu kavrama sıcak bakar mı? Kullandığı sitenin özelleştirilebilir olduğunu gören kullanıcıların % kaçı bu özelliği kullanmıştır, sonuçlara bakmak lazım. Radikal’in böyle bir özelliği vardı sanırım. Henüz bu özelliğe bile alışamayan bir kitleden gazete oluşturmasını beklemek biraz zor gibi.

    Bir de http://paper.li ‘den bahsedeyim, bu amaç doğrultusunda yayın yapan bir servis diye hatırlıyorum, incelemenizi tavsiye ederim.

    1. Merhaba Mustafa,

      Yorumun için teşekkürler. Aslında Veli de yorumunda seninle benzer bir noktaya dikkat çekiyor ve okuyucunun/izleyicinin buna ne kadar hazır olduğunu sorgulamamız gerektiğini söylüyor. Bunu elbette sorgulamamız gerekli.

      Okuyucu/izleyicinin haberin oyunlaştırılmasına olumlu tepki vermesi, ancak bu işin profesyonelce yapılması ve hedef toplumun iyi tanınmasıyla mümkün. Türkiye’de okuyucu/izleyici nasıl olur da oyuna ikna edilir sorusunun yanıtını bulmak gerekli.

      İlk bakışta paper.li oldukça ilginç görünüyor. Daha detaylı inceleyeceğim.

  4. Merhaba Okan,

    Farklı ve yakın gelecekte gelişme gösterecek bir konuya değinmişsin, kalemine sağlık…

    Haberin oyunlaştırılması, okuyucu/izleyici açısından daha ilgi çekici ve zevkli olur. Ancak Türkiye’de şuan için tam olarak örneğine rastlamadım. En yakın örnek, Hürriyet’in yakın zamanda uyguladığı ‘Hürriyet Sosyal’ uygulaması.
    Haberin oyunlaştırılması ile klasik izleyici/okuyucu daha aktif duruma geçebilir.

    İzleyici ve okur temsilcilerine gelen mailler, haber merkezlerine gelen mailler, haber yorumlarına yapılan yorumların oluşturduğu feedback’ler haber tüketimi yapan kişinin haberin içine girmesi durumunu ortaya çıkarıyor. Orada yazılanlardan yola çıkarak belki bir hata giderilebiliyor, belki haberin içine ek bir bilgi girebiliyor. Belki bir yurttaşın gönderdiği video 1.haber olup, gündem olabiliyor. İleride de haberin oyunlaştırılması yönteminin gelişim durumuna göre okuyucu/izleyici haberin içine daha da girecek, yurttaş gazeteciliği dediğimiz kavram belki daha farklı bir boyut kazanacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir