Hayatta İlkler: Satın Aldığım İlk Kitap

Tefrika dergisi varmış, bilmiyordum. Satın aldım, bir kısmını okudum. Dergiyi okurken hayatımdaki ilkleri not etmeye karar verdim. Bunun için de en iyi yerin blogum olacağını düşündüm. “Hayatımda İlkler” diye bir kategori oluşturdum. Artık hayatımda yaşadığım ilkleri, elbette bir kısmını, burada paylaşacağım…

Hayatımda satın aldığım ilk kitap ile başlatmak istedim kategoriye. Çünkü satın aldığım ilk kitap(lar) hayatımı oldukça etkiledi.

Kendime ilk olarak hangi kitabı almıştım diye sorunca aklıma Ekber Babayev’in “Nazım Hikmet” kitabı geldi ama zihnimi biraz daha zorlayınca öncesinde çok daha farklı bir kitap satın aldığımı ve okuduğumu hatırladım: Adolf Hitler imzalı “Kavgam”…

Ne büyük ironi, ya da doğanın dengesi…

Kavgam’ı Adana’da İsmet İnönü İlköğretim Okulu’nun civarında tezgah açan bir korsan kitapçıdan almıştım. (Aldığım ilk kitap, korsandı.) Oldukça kalın bir kitaptı ve kapağında o zamanlar (7. sınıf öğrencisi idim, 14 yaşında falan olmalıyım) tanımadığım bir adamın resmi vardı: Adolf Hitler…

(İlk kitabını 14 yaşında satın almak geç kalmak mı, hayır evde okuyacak çok kitabı olmak…)

İtiraf edeyim 14 yaşında okuyunca Kavgam çok mantıklı gelmişti. Hitler’in düşünceleri oldukça rasyonel görünmüştü gözüme. Hitler çok büyük laflar ediyordu ve bu da ergenlik dönemindeki bir çocuğu oldukça etkiliyordu: Disiplin, silahlanma, büyük ve üstün olmak bu hayattaki en önemli şeylerdi!?

Kitabı derslerde ve ders aralarında da okuyordum. Kitabı bitirmek üzereyken müzik dersinde öğretmen gelerek, kitapla ilgili düşüncelerimi sordu. Ben de büyük bir hevesle Hitler’in ne kadar mantıklı, söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu büyük bir heyecanla anlattım. Sonrasında düşünceleri biraz tartıştık ve akşamında ailem arandı. Böylelikle MEB tarihinde kitap okuduğu için ailesi aranan az sayıdaki öğrenciden birisi olma şerefine nail oldum 🙂

İlginç şekilde ailem pek müdahaleci olmadı, zaten kitabı bitirmek üzereydim ve de bitirip kütüphaneme koydum. Bilimkent’ten mezun olup Danişment Gazi Anadolu Lisesi’ni kazandım. Burada da okumaya devam ettim. Bu dönemde evdeki kitaplar çok da yetmediği için daha fazla kitap almaya başladım. Hatırladığım kadarıyla ikinci kitabımı da hemen hazırlık sınıfında satın aldım. Ekber Babayev’in “Nazım Hikmet” kitabı idi. D&R’dan almıştım. İçerisinde hem Nazım Hikmet’in hayatını hem de mükemmel şiirlerini buldum… Elbette sosyalizm ve sol düşünceyi de…

Hitler’in ardından Nazım Hikmet gibi bir devle karşılaşmak beni sarsmış olmalı. Hitler kadar “büyük” değil ama daha güzel ve gerçek sözler söyleyen bir isimdi Nazım Hikmet. Beni o dönem oldukça etkilemişti. (Etkileri elbette bitmedi, sanıyorum bitmeyecek de…) Lise hayatım boyunca ve üniversitenin ilk yıllarında sosyalizm üzerine okudum, düşündüm. Bunda Nazım Hikmet’in hayatı ve şiirleri etkili oldu.

İşin ilginç yanı ilköğretim okulunda Hitler’in Kavgam’ını okumamdan çekinmeyen ailem lisede kapağında Nazım Hikmet olan bir kitap okumamdan çekinmişti. Annem okul çantamda kitabı görünce ciddi ciddi bu kitabı sadece evde okuyabileceğimi, okula götüremeyceğimi söyledi. Kızdı.

Annemi şimdi anlıyorum: Türkiye’de Nazım Hikmet, Hitler’e göre çok daha tehlikeli görülen bir isimdi ve Nazım Hikmet’le ilgili bir kitapla okulda “yakalanmak” benim geleceğimi bile etkileyebilirdi.

Hayatımda satın alarak okuduğum ilk iki kitap hatırladığım kadarıyla bunlardı. Her ikisi de kişiliğime elbette bi’şeyler kattı, beni geliştirdi. Sonrasında çok kitap okudum ama bu iki kitap benim için her zaman önemli oldu.

Takip edin!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir