Türkiye’de Haber ve Habercilik
Profesyonel gazetecilik hayatımın dördüncü ayını da geride bırakırken; Türkiye’deki habercilik anlayışını yakından tanıma fırsatım oldu. Üzülerek de olsa Türkiye’de haber ve habercilik konusunda ciddi sorunlar olduğunu söyleyebilirim.
Hergün gazetelerde okuduğunuz, radyolarda dinlediğiniz ya da televizyonlarda izlediğiniz haberler aslında bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ajans tarafından hazırlanıyor ve servis ediliyor. Ajansların servis ettikleri haberlerin içeriği ve kalıbı dışında çıkılmıyor, çıkılamıyor.
Özellikle dış haberler söz konusu olunca medya kuruluşlarının tek haber kaynağı sadece bir iki haber ajansı oluyor. Çünkü milyonlarca dolarlık bütçelere sahip olmalarına karşın ulusal kanallarımızın hemen hiçbirisi “masraf olmasın” düşüncesiyle yurt dışına muhabir göndermeyi mantıklı bulmuyor!
Tüm medya kuruluşlarının sadece bir iki ajansın servis ettiği haberlerle “günü kurtarmalarından” daha kötüsüyse ajansların da işlerini tam olarak yapmıyor olması: Öyle ki aynı saatler içerisinde iki farklı ajans tarafından servis edilen haberlerin birisinde “Filistin son yılların en sakin gününü geçirdi” denilirken, bir diğerinde “Filistin’de İstail askerleriyle yaşanan şiddetli çatışmalarda İsrail askerlerinin ateş açması sonucu bir kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi yaralandı” denilebiliyor.
Hal böyle vahim olunca, haber editörlerinin analitik düşünmesi ve ellerindeki bilgileri çok iyi analiz etmesi gerekiyor. Peki haber editörlerinin kaç tanesi analitik düşünüp, elindeki bilgiyi analiz edebilecek bilgi birikimine ve deneyime sahip? Ne yazık ki, çok azı!..
- Merhaba, ben Okan! - 12/11/2020
- “Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya” kitabım yayınlandı - 06/05/2020
- İletişim odaklı yayınevi: Medya Akademi Yayınları - 03/02/2020